1 Nisan 2016 Cuma

Kısmet 1 Yaşında!

Başımın tatlı belası, hiç şaşmayan çalar saatim, ısırgan otum, yasak dinlemeyen evcil anarşistim, tüy yumağı oğlum Kısmet bugün bir yaşına girdi.

https://www.instagram.com/p/7LKeICPJxu/

Aslında elimize doğmadı Kısmet. Kendisiyle karşılaşmamız, 21 Haziran'da, Babalar Günü'ne denk gelmiş bir Pazar sabahına rastlıyor. Eve dönerken iki sokak köpeğinin köşede bir şeyle uğraştıklarını görüp, aslında onun o zamanlar 2 aylık olan cılız Kısmet olduğunu farketmiştim. Meğer bizimkini bir köşeye pıstırmışlar, kapmak için fırsat kolluyorlarmış. Kısmet ise hem çaresizlikten, hem de bitkinlikten olsa gerek belli belirsiz tıslıyordu. Köpekleri korkutup uzaklaştırdıktan sonra kediciğin yaralanmış olabileceğinden çok korkmuştum ancak ufaklığın burnunda küçük bir çizikten başka bir şeyi yoktu. Annesi etraftadır, saklandığı yerden çıkıp yavrusunu götürür diye beklerken ve benden de korkup kaçar diye umarken bir anda kucağıma tırmanıp kafasını gömecek yer aramaya başladı! Olacakların habercisi gibi bir şeydi bu.

Sokak hayvanlarının hallerine hep üzülürüm. Günü kurtarabilsinler diye elimden geldiğince su ve yiyecek vermeye çalışırım ancak içlerinden birini sahiplenip rahat bir yaşam sağlama sorumluluğunu kendimde hiç hissetmemiştim, ta ki bu sihirli ana dek. Bir dakikadır kucağıma kurulan bir kedi yavrusu çoktan guruldamaya, elimi kolumu yalamaya başlamıştı bile. Kirli ve sefil haline o kadar üzülmüştüm ki, ne üzerimi leş gibi yapmasını ne de tüyleri arasından seçilen pirelerini umursamamıştım.

Eve geldiğimizde aklımda olan ilk şey ılık bir banyo ile yavrucağı kirlerinden ve pirelerinden kurtarmaktı. Ilık suyu hazırlayıp kendisini su dolu kabın içine oturttuğumda Kısmet kediliğini yaptı ve sudan kurtulabilmek adına elimi kolumu tırmık içinde bıraktı ancak bu kısacık sürede dahi kurtulduğumuz pire adedi muazzamdı. En azından tüylerini kaldırdığımda pire görmüyordum ancak tamamen kurtulamadığımızı da biliyordum.

Önüne evdeki ilk yemeğini koyduğumdaki o kıtlıktan çıkmışlık hallerini asla unutamayacağım sanırım. Nefessiz kalırcasına yemeğe saldırması, sık sık kafasını kaldırıp etrafı kolaçan etmesi derken iki aylık kedi önündeki tabağı silip süpürmüştü bile. Yemek bittikten sonra yine gurul gurul sesler çıkarıp kucağıma zıplaması, bizi bekleyen günlerin habercisi gibiydi adeta.

Ben yorucu geçen bir gecenin ardından işten dönmüştüm, o ise kim bilir nasıl can havliyle kaçıp da yorgun düşmüştü. Evdeki ilk gününden beri kendisine ait olan yün bebek battaniyesini (aynı zamanda benim de bebeklik battaniyem oluyor) genişçe bir kaba koyup yatağını hazırlamış, yorgunluktan bitap bedenimi de yatağa bırakıvermiştim artık. Yatağa yattıktan kısa bir süre sonra kedicik yerinden kalktı, pıt diye koynuma kurulup uykuya dalıverdi! O anda ihtiyacı olan tek şey ne yemek ne uykuydu; sadece huzur arıyordu. O günde ve ilerleyen günlerde, haftalarda ve aylarda, büyüdükçe koynumda uyumaları azalsa da ayak ucumda ya da bacaklarımın üzerinde uyumaları hiç bitmedi Kısmet'in.

https://www.instagram.com/p/4Mge7iPJ0A/

O mışıl mışıl uyurken benim uykum kaçmıştı; ne yiyecekti, çişini-kakasını nereye yapacaktı?? Doğru düzgün uyumadan giyinip, çevredeki en yakın veterinerin yoluna düşmüştüm bile. Dönüşteyse bir elimde kedi kumu ve kum kabı, diğer elimde de taşıma kabı kuru maması vardı. Ertesi güne ilk aşıları için randevu bile almıştım hatta.

İlk gününde çoğunlukla uyudu Kısmet. Ara ara uyandı, kaşındı, mamasının tadına baktı, yine kaşındı, yalandı, uyudu. Tuvalet terbiyesi var mıdır bilemediğimden, internetten izlediğim "kedi kumuna nasıl alıştırılır?" videoları sonrasında kendisini kum kabına koyup ellerimle patilerini kuma eşelettim ve kendi haline bıraktım. Bizimki kabından çıktı, etrafına şöyle bir bakındı, kabı ve kumu uzun uzun kokladıktan sonra içine girip kumunu eşeledi ve keçi boku kadar olan ilk kakasını yapıverdi! O an evin içindeki "ayy kumuna sıçtı!" temalı sevinç nidaları görülmeye değerdi doğrusu! Tuvaleti konusunda o günden bugüne bir kez olsun sorun yaratmadı, inat olsun diye yatağıma işemedi. :) Bazen kumunu gereğinden fazla eşeleyip iş çıkarsa da canı sağolsun diyip geçiyorum.

İkinci günümüzdeyse sabahtan veterinerin yolunu tutma zamanı gelmişti. Veteriner teşhisiyle yaklaşık 2 aylık olduğu kabul edilen Kısmet'in doğum günü de 1 Nisan olarak o gün tescillendi. :) İç parazit iğnesi yapılan ve ensesine dış parazit damlası damlatılan Kısmet ilacın etkisiyle 8-9 saat kadar aralıksız uyudu o gün. Kuruntudan iki kez veterineri arayıp adamı bıktırdığımı hatırlıyorum. :)

https://instagram.com/p/4sh6isvj8l

İlerleyen günlerde çok hızlı toparladı ve büyüdü Kısmet. Pireleri yok oldu, parazitlerden şişmiş karnı normale döndü, tüyleri gürleşti, kilo aldı. Yaklaşık iki aylık sürede 1.2 kilodan 3 kiloya ulaştı. Haftada bir verdiğimiz (sonraları günde bire hatta ikiye kadar çıktı bu) yaş mamaya ve arada tadımlık ton balığına bayıldı, sıcak havaların etkisiyle fil gibi su içip şırıl şırıl işedi, yüzünü ekşite ekşite yoğurt yedi, yoğurdun etkisiyle de uzuuun güzellik uykularına yattı.

https://instagram.com/p/46TfUFPJ9z

Bu yazının daha kapsamsız hali aslında ekşi sözlük'te de mevcut. O yazıyı Kısmet henüz 4,5 aylıkken yazmıştım ama burada, kendi genele açık özel alanımda kediciğimin bir yıllık kişisel tarihi olsun diye tek yazıda birleştirmek istedim.

Adının neden Kısmet olduğuna gelince; bir pazar sabahı karşınıza çıkması yetmiyormuş gibi bir de bir daha ayrılmamacasına kucağınıza yapışıveren bir kediye Yumak adı koyacak değildim herhalde?! :)

İşin aslı; geldiğinden beri uzunca süredir monoton olan hayatıma renk kattı bu hayvancağız, ciddi anlamda yaşama sevinci ve bir canlıyı beslemenin değil "bakmanın" sorumluluğunu aşıladı. Monoton yaşantım yüzünden gerileyen sağlımı düzeltmek adına gereken motivasyona da çok ciddi katkısı oldu. Ayrıca bana iyi şans getirdiğine de inanıyorum çünkü kendisinden bir ay sonra, bir süre sonra sevdiceğim olacak insanla tanıştım. :)

Mutlu bir Kısmet nasıl olur? Cevabı:
https://instagram.com/p/5FwsVtvJ_p

Bu kadarlık kısmı sözlükte de mevcut. Geçtiğimiz Ağustos ayından bu güne neler oldu peki?

Hızla büyümeye devam etti kerata. Meraklı gözleriyle her daim bir hinlik peşinde, keyfine düşkün, yemek arsızı bir tüy yumağı haline geldi. Yeri geldi telefondan, yeri geldi Playstation'dan kıskandı, telefonla konuşurken ayağımı dişlerken oyun oynarken Playstation'ın üzerine uzandı.

https://www.instagram.com/p/67Rtr3vJ_Z

Sözlükteki yazıdan yaklaşık 20 gün sonra, 10 Eylül'de oğluma nazar değdi; evde tek başınayken hem sol kalça kemiğini çatlatmayı, hem de yine sol arka ayağındaki patella'yı (diz kapağı gibi düşünün) yerinden çıkarmayı başardı. Buna ne sebep oldu, hiçbir fikrimiz yok. Aklımıza gelen en kuvvetli ihtimal, o zamanlar çok sevdiği perde tırmanışlarından birinin bir mobilya köşesine çarparak ve yere düşerek sonuçlanmış olabileceği. Eve geldiğimde yatak altında acı içinde miyavlıyordu ve ben onu ilk kez bu halde görüyordum. Arka ayaklarını kıpırdatmıyor, sürekli ellerimi yalıyordu. Binbir güçlükle kabına koyup veterinere götürdüğümde, hayvan kokularından dolayı aşırı gerildiği veterinerde iyice huysuzlandı. İki iğneyle ancak sakinleşip bayılan Kısmet'in röntgen filmleri kötü haberi veriyordu; ameliyat edilecekti.

Kısmet o günü veterinerde bakım odasında geçirdi, ertesi gün de hem kalça kemiğine platin takıldı, hem patella'sı yerine oturtuldu hem de ve nekahat döneminde olacağı hareketsiz başka bir zaman yakalamak zor olacağından kısırlaştırılma operasyonu yapıldı. Nekahat dönemi dediğime bakmayın, kemik ucu olmasından ve bana göre yanlış dikişlerden dolayı 3 kez dikişlerini patlattı, yarası enfeksiyon kaptı. Eve döndüğünde gereğinden fazla hareket etmekte inat etmesinin de payı vardı bunda. Bu yüzden yaklaşık 20 günü veterinerde yatarak geçti.



Günler haftaları, haftalar ayları kovaladı. Kısmet iyileşme döneminde olduğundan yemek anlamında iyice şımartıldı, kendi mamaları yetmezmiş gibi bir de bizim yediklerimize ortak oldu. Büyüdükçe büyüdü. Eskiden tek elle kucağa alınan kısmet şimdi iki elle zor tutulan, kucağa sığmayan bir cengavere dönüştü. Ameliyat yarası da zamanla kapandı, dışarıdan görülmez oldu. O günlerden geriye sadece hafif bir aksaklık kalmıştı ancak büyüdükçe onun da kaybolduğunu görüyorum. Eski çevikliğini geri kazanan Kısmet, cüssesine rağmen evi birbirine katmaya devam ediyor.

https://www.instagram.com/p/_9zzI_vJym/

Peki Kısmet nelerden hoşlanır? (magazin programı sorusu gibi)

Efendim Kısmet yeri doldurulamaz bir şekilde yemek yemekten hoşlanır. Mama onun için küçükken vik vik, biraz daha büyükken mek mek ve şu anda da mav mav olarak ifade edilmektedir. Vedat Milor tabağa nasıl saldırıyorsa Kısmet de mamasına öyle saldırır. Kuru mamasını diğer yaş mamalı seçenekleri bulamazsa bayıla bayıla yer, bulabildiği zamanlardaysa açlıktan ölüyor taklidi yapar. Yaş mama için yapamayacağı şaklabanlık ve duygu sömürüsü yoktur. Sabah 07:30 hiç şaşmaz uyanma ve kendisine mama vermesini uygun gördüğü kişiyi uyandırma saatidir. Siz huzur içinde uyurken artarak yaklaşan bir guruldama, sonra yüzünüzde kedi bıyıkları ve en sonunda da ağzınızı yüzünüzü yalayan bir dil hissedersiniz, yapmanız gerekeni biliyorsunuzdur. Balık sevmez, tavuk sever. Tavuğun her türlüsü kabulüdür, teklif etmenize gerek yoktur. Reçel sevmez bal sever. Abur cubur ailesinden her türlü kek, çikolata, un kurabiyesi, gofret, fındık ve baharatsız krakerler yanında yenmemesi gereken, yeniyorsa da ucundan tattırılmadan burnunuzdan itinayla getirilecek gıda maddeleri arasındadır.

https://www.instagram.com/p/BAfwnSjPJ1o

Kısmet cama çıkmaya bayılır. Salon camında kendisine özel ayrılmış, üçüncü kattan sokaktaki her türlü vukuatı bizzat takip etmesine yarayacak bir adet oturma alanı mevcuttur. Burada gündüz saatlerinde güneşlenip pişmeyi çok sever. Aynı zamanda cam kenarına konan, güvercin ve kumrular için ıslatılmış ekmekleri saklandığı yerden fırlayarak yedirmemek de hobileri arasındadır. Bulunduğu bu noktadan kaldırılmayı kati suretle affetmez, dişini geçiremezse tırnağını mutlaka geçirir.

Kısmet 10 aylık ev macerasında türlü oyuncakla eğlendirilmeye çalışılmış, ancak hiçbir oyuncağa paket lastikleri kadar derinden sevgi beslememiştir. Paket lastiğiyle saatlerce oynamaya, onu havaya atıp tutmaya, patisi ve ağzıyla germeye bayılır. Bebekliğinden bu yana ona yarenlik eden peluş maymunuyla güreşmeyi kendine spor olarak belirlemiştir. Maymunla yuvarlanmalar, ısırık içinde bırakmalar, kolundan bacağından kapıp oda oda gezdirmeler, hepsi Kısmet'tedir. Oyuncak topların peşinden koridor boyunca koşup kendini formda tutmayı da ihmal etmez.

Kısmet bu yazının yazarı babasıyla oynamaya da bayılır. Evdeki bir numaralı oyun arkadaşı bendeniz ile bıkmaksızın saklambaç oynamak, oyuna davet amaçlı önüme oyuncak atmak, sevmek için yaladığını sandığım elime ısırık atmak vazgeçemediği aktivitelerdendir.

https://www.instagram.com/p/9J7u0IvJ0b

Kendisi hakkında daha çok şey yazabilirim ve bunun bir sınırı yok. Birlikte geçen 10 ayda hayatımın bir parçası olan bu sevgi yumağıyla iki tanımın da içini dolduracak kadar acı ve tatlı günlerimiz oldu. Şu anda her şeyden habersiz bir şekilde, yanımda horul horul uyumakla meşgul. Umarım daha çook uzun yıllarımız birlikte ve sağlıklı geçer.

Doğum günün kutlu olsun Kısmet, bugün mamalar çift porsiyon. :)

Hiç yorum yok: