22 Temmuz 2016 Cuma

öz Hakiki Bayram Günü Gibi Gelen

Bir yıl önce bugün, bu saatlerde farkettim seni. Başlarda bunun nereye varacağı hakkında hiç fikrim yoktu, o anda seni bana çeken şey benim de yıllar önce kullandığım bir fotograf makinasıydı sadece. Sosyalliğe her türlü mecrada sonu belirsiz ara vermiş ben, kayıtsız kalamadım sana. Başlarda arkadaş bile olabileceğimize dair inancım azken, cevabını bile beklemediğim bir mesajın bizi ayrılmamacasına bağlayacağını nereden bilebilirdim?

Dediğin gibi, çok ittin beni başlarda, kendini çok sakındın, çabalarımı sonuçsuz bırakmak için çok uğraştın. Şansımı fazla zorlamakla ve yüksek duvarlar çıkmakla gözümü korkutmaya çalıştın. Ama başaramadın. Sabrımdan ve inadımdan haberin yoktu çünkü. Seninle yazışarak geçen her günde, senin duvarların gibi benim de yalnızlığa olan inancım yıkılmaya başladı. Sonra bir gün, hem de doğum günümde, gönderdiğin paket yetmezmiş gibi bir de sesini hediye ettin bana. O anki, sıklıkla hatırlatıp beni kızdırdığın heyecanımın bir sebebi ilk kez duyduğum sesinse, diğeri de iyiden iyiye kendimi kaptırdığım aramızdaki durumun karşılıklı birer sese sahip olduğunu görmemdi. Dünyaları bahşetmiştin o gün bana.

Sen bana hep güzel bir adam olduğumu söyler beni mahcup edersin, ben de sana su gibi duru bir insan olduğunu. Gözlerinde kendimi görebildiğim biri için çok mütevazı bir iltifat ama daha gösterişlilerinde omuzlarını silkerken dudaklarını büküp kafanı sağa sola sallıyorsun, ne yapayım yani?

Tanışmamızın üstünden 1 yıl geçti bugünle birlikte. 11 aydır da yüz yüze bakıp el ele tutuşuyoruz. Geçen bu sürede birlikte yaptığımız her şey, gittiğimiz her yer, izlediğimiz her film, çektiğimiz her fotograf, seyrettiğimiz her gün-gece kavuşması ve ikimizi kattığımız her şey, zihnimde bir çağlayan edasıyla, aramızdaki aşk olduğuna inandığım okyanusa akıyor. Günün her anında bu değerli anları hatırlayıp içimden dışımdan sana sevgi sözcükleri gönderiyorum. Artık hem en sevdiğim, hem de en iyi arkadaşımsın. Ve minik burunlumsun. Bir de frambuazlı cheesecakeimsin, ve daha bir sürü şey :)

İyi ki varsın bu hayattaki yol arkadaşım, seni çok seviyorum.



10 yorum:

Günün Notları dedi ki...

Minik burun sızlamaktan kopacak :*

Cihan dedi ki...

Öperek yerine takarız sorun yok. 😙

Unknown dedi ki...

biri takacaksa o burunu ben takarım...

Cihan dedi ki...

Rüya hanım, bence siz yalnızca şapka takın; başa güneş geçmesinden muzdarip gibisiniz. :)
Burunları biz koparıp takarız. (kıps)

Unknown dedi ki...

Cihan Bey, bu soğuk mizah kütlesini bekliyordum, zira aşk akıl bırakmamış başınızda...

Cihan dedi ki...

Rüya hanım, soğuk mizah kütlesiyle bu sıcak Ağustos gününde biraz olsun serinleyebildiyseniz ne mutlu bana; zira karşılıksız aşk da benzer şekilde akıl falan bırakmaz insanda. Empati yapamıyorum ama tahmin edebiliyorum. 😟

Unknown dedi ki...

Cihan Bey, 22 Temmuz 2015 den bu yana sayenizde buz kütleleri eksik olmadı.Neyse ki ab-ı hayat suyu 1 metre ilerimde oturuyor ve ne muazzam bir mutluluk anlayamazsınız:)

Cihan dedi ki...

Rüya hanım, buz kütleleriyle daha uzun yıllar muhatap olacağınızı sizin adınıza üzülerek, kendi adıma sevinerek belirtmek isterim.
Siz o ab-ı hayat'a 1 metre mesafeden bakmakla yetinirsiniz, bense onu haftada en az iki gün doya doya öpüp-koklayıp sarhoş olurum, asıl anlaşılmayacak mutluluk bu olsa gerek diye düşünüyorum.

Ha unutmadan, biz bu akşam Kanlıca sahilinde günü geceye el ele kavuşturacağız, siz de o 1 metre mesafenizden günün kalanının tadını çıkarsanız iyi olur. 😉

Unknown dedi ki...

Cihan Bey, adı üstünde ab-ı hayat... Yeri gelir yanıbaşımda yeri gelir karşımda ve yeri gelir çok uzaklar da fark etmez. Bir yudumu ömre bedel... Sizden önce tadan biri olarak tecrübelerimi hafife almayınız efendim...

Not: Kanlıca da onunla olmak ayrıcalığı mühim tabi , lakin bir sonraki sabahın da yanında siz değil ben olacağım...

Cihan dedi ki...

Rüya hanım, geçmişin gölgesinde yaşamakta olduğunuz hezeyanlarınız size biraz da olsa teselli veriyor ve kederinizi dindiriyorsa buna göz yummayı insaniyetten sayar, susarım.

Ayrıcalıklar konusundaysa hiçbir fikrinizin olmadığını ifade eder, bu konuyu deşmenin size ancak üzüntü getireceğini söyleyebilirim. Daha hafta başından işyerinde performans düşüklüğü yaşamanızı istemem.

Bir sonraki sabah konusunda da, Allah korusun başınıza hiç beklenmedik bir kaza gelebilir, o kadar emin olmayınız. Sağlıcakla kalınız.