9 Ekim 2018 Salı

Suçluyorum!

Bu kitabı nasıl oldu da bu yaşıma kadar okumadım, hem hayret ettim, hem de cehaletime üzüldüm.

Macchiavelli'nin "Prens"i gibi bu kitap da zamandan bağımsız bir eser, konu ettiği olayın üzerinden 100 yılı aşkın süre geçmiş olmasına rağmen "başka" coğrafyalarda nasıl da benzer şeylerin cereyan etmiş olduğunu görmek hem çok üzücü hem de hayranlık uyandırıcı.


Bu kısa mektup-kitapta hoşuma giden çokça yer oldu ancak en çok hoşuma giden iki kısmı paylaşmak istedim.

"Dreyfus birkaç dil bilir, suç; evinde kendisini zor duruma düşürecek hiçbir kağıt bulunamamıştır, suç; bazı bazı ilk memleketine gider, suç; çalışkandır, her şeyi bilmek ister, suç; şaşırmaz, suç; şaşırır, suç."

"Sırtını ahlaksız basına dayamak...Yanlışı zorla benimsetmek gibi düşüncesizce bir komplo tezgahlamak...Kamuyounu saptırmak...Küçükleri ve alçakgönüllüleri zehirlemek...Tutuculuk ve hoşgörüsüzlük tutkularını azdırmak...Kin yolunda yurttaşlığı sömürmek..."

Zola'nın dediği gibi, "toplumsal kötülük ruhlarından" uzak günler dilerim.

Hiç yorum yok: